Geçen hafta, 16 Mart’ta, planladığımdan tam da bir gün önce ilk müşterime projeyi tamamladığımızın emailini attım. Büyük bir mutluluk ve hazla. Projeye baksan aslında nispeten basit, parçaları birleştirdiğin bir script. Teknik olarak çok zorlamasa da bu kadar hevesli çalışmamın ve sonunda bu kadar mutlu olmamın sebepleri farklı: ilk müşterim, kendi kendime çalışıyorum, direk müşteri ile iletişimdeyim, ve verdiğim sözleri çok şükür tuttum.

İlk müşteri öncesi

Kendi işimi yapmaya karar verdikten 3 ay sonra bu müşterimle bana LinkedIn üzerinden attıkları bir mesajla tanıştım. O zamana kadar nasıl iş bağlayacağım konusunda herhangi bir tecrübem de bilgim de yoktu. Sadece duyduğum freelancer platformları vardı.

Öncelikle Upwork platformunda bir hesap oluşturdum. Tecrübelerimi, eğitim bilgilerimi ve yeteneklerimi rahatça girebildim. Ama en sıkıntı çektiğim kısım “portfolyo” oldu. Freelancer veya şirket olarak uzun süre çeşitli müşterilerle çalışanların farklı projeler üzerinde çalışma fırsatı oluyor. Bu çalıştıkları projeleri ve oluşturdukları sistemleri de kendi portfolyolarında (müşterinin de izniyle) rahatça sergileyebiliyorlar. Tahmin ediyorum bir potansiyel müşterinin de en çok ilgilendiği kısımlardan birisi bu: daha önce neler yapmış/yapabilmiş?

Benim durumumda portfolyo hazırlamak nispeten daha zor. Çünkü yıllardır çeşitli şirketlerde “çalışan” rolünde, bir takımın parçası olarak projerlerde çalışıyorum. Bu süreçte bir sürü uygulama ve servis yazıyor olsam da “portfolyo” olarak sergileyemiyorum. Kimi projeleri paylaşmam yasal olarak uygun değil, kimisi de artık beraber olmadığım bir takımla beraber çalıştığım kendime maledemeyeceğim şeyler. Özgeçmişimde varlar, ama portfolyoma koymakta rahat hissetmiyorum.

Dönelim Upwork’e. Bu platformda baya zamanımı harcadım. Bilmeyenler için sistem şu şekilde: işverenler, projesi olanlar bu sisteme girip proje açıklamalarını ve bütçelerini giriyorlar, freelancer’lar da bu projelere bakıp uygun gördüklerine teklif veriyor. İşveren kimi beğenirse görüşüyor ve anlaşırlarsa el sıkışıp başlıyorlar. Upwork platformu da freelancer’ın alacağı ücretin %20’sini kendisine alıp geçiniyor. Yalnız, freelancer olarak istediğin kadar teklif verme hakkın da yok. Token (bilet) sistemi var, ne kadar biletin varsa o kadar sayıda teklif verebiliyorsun. Biletin bittiğinde parayla yine bilet alabiliyorsun.

Ben bu şekilde Upwork’te 2 ayda 22 teklif vermişim. Bu tekliflerden sadece 1 tanesine geri dönüş aldım, o da sadece 2,5 saatlik danışmanlık oldu. Teklif verdiğim her projeye en az 20 kişi daha teklif vermiş oluyordu. Hiç iş gelmemesini çoğunlukla platformda repütasyonumun olmamasına bağlıyorum.

İlk müşteri

LinkedIn’den gelen bir mesajla ilk müşterimle tanışmış oldum. İşten çıkarıldığımda oluşturulan yetenek isim listelerinden birine adımı yazmışım, oradan bulmuşlar beni. Küçük bir projelerinin olduğunu söylediler, yapabilir miyim diye sordular. İki toplantı sonrası yapılacak işte anlaşınca teklifi gönderdim, kabul ettiler.

Müşteriyle nasıl iletişim kurmalıyım, teklifte neler olmalı, zamanlamayı nasıl vermeliyim, ücreti nasıl talep etmeliyim konuları yine aşina olmadığım şeylerdi. Olabildiğince kendimi müşterinin yerine koyarak ve “ben ne beklerdim” diye düşünerek ilerlemeye çalıştım. Geçmiş iş tecrübelerimden bariz farklı olan şey: artık teknik insanlarla görüşmüyordum. Dolayısıyla teknolojiye, nasıl geliştireleceğine ve teknik detaylara karar verme sorumluluğunu alıp mümkün olabildiğince anlaşılabilir bir şekilde de bu kararları ve etkilerini iletmeliydim. Şanslı olduğum kısım müşterinin teknoloji sektöründe olmasa da çok araştırma yapmasıydı. Projeyi python dilinde yazmamı bile istediler. Sebep olarak da “çok kullanıldığını duyduk” dediler, mantıksız da değil.

Teklif dökümanını hazırladıktan sonra yine de ikinci bir görüş almak için bu konularda tecrübeli bir büyüğüme danıştım. Ve teklifi kabul ettiler, çalışmaya başladım.

Geriye bakınca teklifde ne kadar hatalar yaptığımı da görebiliyorum ama hala içim rahat, helal para kazandığıma inanıyorum çünkü. Esnafın tartıda ürünü fazla koyup “aman hak geçmesin de bizden gitsin” demesi gibi oldu, çok şükür… Biraz daha tecrübe kazanıp öğrenince belki bir yazı da teklif hazırlama sürecine ayırabilirim.

Sonrası

Projeyi teslim ettikten sonra planladıkları bazı diğer işler için devam etmemi istediler. Şu anda hala beraber çalışıyoruz, karşılıklı güven ilişkimiz kuruldu gibi. İnşallah devamı da gelir, başka kişi ve şirketlerle de çeşitli projelerde tanışma ve çalışma fırsatı bulabilirim.